6 Temmuz 2012 Cuma

Londra'nin cekilmez havasi

Iste bu haberi 2-3 sabah once metrolarda ucretsiz olarak dagitilan The Daily News gazetesinden cektim. Durum budur. Soyleyecek hicbirsey bulamiyorum bu konuda, hakikaten burnundan getirir buranin havasi. Bu yaz yuzyilin en yagmurlu ve soguk yaziymis. Nasil? Ulan yine mi gol degil gibi bisey iste bu...

Temmuzdayiz ve ben elimde semsiye, sirtimda deri ceket geziyorum. Elbiselerim, sortlarim sadece valizimde gereksiz kilogramlar.

3 Temmuz 2012 Salı

Turk Gecesi

Su an blog'umda bir ilke imza atiyorum ve iphone'dan yaziyorum. Eger goruntude bir fark yoksa burdan devam... Her an laptop basinda oturup guncelleyemiyor insan... Bir de zaman aliyor gercekten blog isi... Biraz mobil takilalim;)

Neyse basliga gelirsek, iste bir Turk gecesindeyiz, fasilli masilli, dansozlu mansozlu, yanarli donerli, rakili makili, ayyos mayyos... Ve sevgili dayicimli!

Efes Restaurant diye bir yerde hos bir gece gecirdik dayimin cevresinden iki kisinin dogumgunusu serefine, guzel sebeplendim ben de raki icmek icin:p Tekirdag... Cok ozlemisim! Irmak, Berna bekleyin beni!!! Gitmeyin be gitmeyin! Neyse o konuya gmailde devam ederiz, operim!

Yok yok, su an sarhos degilim;) Biraz ozlem var iste, hepsi bu...

1 Temmuz 2012 Pazar

Holland Park, Kensington Gardens ve Regent's Park

İşte yine yeniden parklarım! Çok seviyorum, çok çok çok!!!

O kadar çoklar ki. Her yerdeler... 143 tane kayıtlı park ve bahçe varmış Londra'da. Hani bunlar da iki tur atıp çıkılacak türden değil yani. Gerçekten çok büyük hektarlarda. Londra merkezde olanların sadece 8'ine gittim ben. Hepsi de ayrı güzel, hepsinin ayrı büyüleyici havası var. Hava güzel olduğunda tek yapılan bu parklara atmak kendini ve salmak doğaya, olay bu. İşte sıkıntı, hava çok az güzel oluyor... Temmuzdayız ve ben hala dışarıya çıkarken kalın bir ceket giymek zorunda hissediyorum kendimi. Güzel olunca evet çok sıcak oluyor gerçekten, ama aniden ertesi gün yağmur kış olabiliyor. Tuhaf, çok tuhaf...

28 Haziran'da havamız güzeldi. Güneşli ve açık. Bırak müzeleri haydi kızım parklara dedim. Birbirine yakın 3 park seçtim ve bunları gezdim bugün. Hasretle yanımda gezdirdiğim şortumu da giyebildim nihayet...

Holland Park

İlk durağım Holland Park'tı. Başlangıcı bildiğin orman ve küçük yollar. Sonrasında çok şık dizayn edilmiş, güzel bir bahçe karşılıyor sizi ve yapay havuzlar vs... Gerçekten güzel bir parktı. Orman kokuyordu orman... Kuşlar cik cik... Önceki hayatımda ben neydim, sorgulamak istemiyorum!















  
 


Kensington Palace ve Kensington Gardens

Bu saray Prenses Diana'nın ikametgah olarak kullandığı saray imiş... Kocaman bir parkın içerisinde yer alıyor ve gerçekten çok görkemli. Önünde de aşağıda yer alan küçük bir göl yer alıyor. Üzerinde kuğular ve ördekler tabii ki... Göl varsa onlar da bonus her zaman...

Kensington Palace'ın içerisinde kraliyet ailesinin giydiği kıyafetler vs sergileniyor. İçeri giriş ücretli. 10 £. 

Park inanılmaz büyük. Doğru istikametten yürürseniz bu park Hyde Park'a bağlanıyor bir yerden. Aynı şekilde Green Park'a da ulaşmanız mümkün. 









Regent's Park

Muhteşemler muhteşemler... Her biri ayrı bir muhteşem!
Regent's Park'a da bayıldım. Bu parkın da çok büyük bir gölü var ve etrafında inanılmaz büyüleyici bir doğa... Ben Londra'da yaşasam, yağmur çamur demem, her haftasonu bu parka gelirdim. Ne dert kalır, ne tasa... İnsanın ömrünü uzatır bu parklar yaa!

Regent's Park'ın içerisinde birçok spor aktivitesi ve sosyal aktivite alanları var. Fakat ben o bölümleri gezemedim. Parkın bir bölümünde çalışma vardı, yolumu uzatamadım. Holland Park ve Kensington Gardens'tan sonra yeterince yorulmuştum. Göle bakarak uzanmak daha cazip geldi o an;)














Science Museum

Belki de en merak ettiğim müzelerden biriydi Science Museum. O kadar çok beklentilerimi yüksek tutmuşum ki, bu yüzden biraz beklediğimin altında kaldı. Normal bir beklentiyle gidilirse gerçekten muhteşem ve görülmesi gereken bir müze yine Science Museum.

Bu müze 1857 yılında kurulmuş ve 300.000'den fazla parçanın sergilendiği tahmin ediliyor. Müzeyi gezmenin en eğlenceli kısmı, sürekli olarak interaktif aktivitelerin düzenlenmesi, yani gezerken de eğlenmeniz.

Her ayın son Çarşambası, akşamları müze "Science Museum Lates" olarak sadece yetişkinlere açılıyor. Ben de yine bu tarihlere katılmak istedim. Gerçekten eğlenceli ve şaşırarak gezirten bir müze.

Girişte hemen Silence Disco ile başlıyoruz. Kulaklıkları veriyorlar size. 3 tane kanal var. İstediğiniz kanalı açıyorsunuz ve başlıyorsunuz dansetmeye. Herkes dans ediyor, çünkü ortam tam bir club havasında. Karanlık ve disco ball'lar var;) DJ'ler de o sırada canlı çalışıyor. (Bkz: İlk resim arkamdalar)







Bu da bahsettiğim interaktif aktivilerden bir tanesi: "Cockroach". Bunu kaçırdık biz maalesef...





Ford'un meşhur ilk siyah arabası

Bu aktiviteye de bayıldım. Bunun gibi birkaç tane daha küçük-büyük odalarda opera sanatçıları var. Siz de bulunduğunuz noktadan ekranla eşleşip bu opera sanatçılarını yönetmeye başlıyorsunuz. Yani sizin direktiflerinize göre müzik iniyor, çıkıyor, yavaşlıyor, hızlanıyor vs... Ben pek beceremedim ama birşeyini kaçırdım sanırım:P



Bu da bizim katıldığımız interaktif bir stand-up gösterisi. Adamlar gerçekten komikti. Ortalama 40 dk sürdü. Bu program yüzünden de en üst kattaki bölümleri maalesef kaçırdım. Yani en kısa zamanda yine gideceğim Science Museum'a...

Tower Bridge ve Tower of London

Tower Bridge'den daha önce de bahsetmiştik aslında. Daha önce de BSG ile gezimizde Tower Bridge'e yer vermiştim ama ancak gece varabildiğimiz için akşam çekilen fotoğraflarını sizlerle paylaşmıştım. Bu sefer hem gündüz gözüyle güzel kareler alabildim, hem de üzerinden yürüdüm;)

Londra'da ticaretin gelişmesiyle ihtiyaç duyularak 1886 yılında inşa edilmiş ve inşaası tam 8 yıl sürmüş. Köprünün iki kenarında yaya yürüme alanı ve ortasında da araç yolu var.













Tower of London (Londra Kulesi), 1078 yılında yapılmış. Tower Bridge'in hemen yanında ve Thames nehrinin kuzey kısmında yer almaktadır. Kraliyet sarayı olmakla beraber, saray suçlularının tutulduğu ve idam merkezi, devlet hazinesi, hayvanat bahçesi ve gözlemevi gibi birçok değişik amaçla kullanılmış.

Girişi biraz pahalıydı. Hatırladığım kadarıyla 20 pound civarında birşeydi.