23 Haziran 2012 Cumartesi

biraz da "I AMSTERDAM" (21-24 Nisan)

Çok geç olsa da, belki anlamını yitirse de küçük Amsterdam tatilimi de bloguma ekleyeyim dedim. Benim için gerçekten iki ayrı heyecan oldu. Hem 3 ay üstüne sevgilimi gördüm, hem de Amsterdam'ı karış karış gezmiş olduk, ayaklarımın altı soyulana kadar:) Sevgilim dışında abisi ve bir arkadaşımız da vardı. Günde kaç kilometre yol yürüdük, fikir yürütemiyorum bile... Bir sokağından günde kaç kere geçtiğimizi de hatırlayamıyorum:/ Ya zaten enteresan bir şehir; her yer kanal, köprü... Heryerde aynı tip evler... Bunun için de mümkün değil kaybolmamak. Biz de nasibimizi aldık, güneydoğudan çıkalım derken kuzeybatıdan çıktık hatta bazen:))) E kafalar da güzel çoğu zaman, onun da etkisi var tabii ki;) Ama günün sonunda genelde sorulan o klişe soruya gelirsek; Amsterdamcı mısın, Londracı mısın diye, bence kesinlikle Londra! Amsterdam bir yere kadar...

Amsterdam deyince aklınıza gelebilecek Amsterdam'a has şeyler var tabii ki. Bunların başında kanalları, yamuk yumuk evleri, bisikletleri, coffee shop'ları ve marihuanaları, genel evleri, peynirci dükkanları geliyor diyebiliriz.

Baktığınız zaman Amsterdam diğer Avrupa şehirlerine göre herkese tanınan hakların en çok genişletilmiş olduğu bir şehir. Kilise ile genel evlerin aynı sokakta, karşı karşıya yapılmış olması buna en güzel cevaptır bence. Adamlar diyor ki; din de, seks de insanlar için, olayı fazla bulandırmayın...
İşte biz de gezdik gezebildiğimizce, ufkumuz da açıldı, zihnimiz de... Çok turistik bir gezi yapabildik mi diye sorgularsak fifty fifty diyebilirim. Bazı yerleri es geçtik yani. Mesela hergün Anna Frank Müzesi'ne diye niyetlenip, önündeki sırayı görünce devam etmemiz gibi anlar yaşadık çünkü... Ama gördüklerimiz ve blogumda yer veremediklerim (fotoğraf çekemediğim için) arasında Van Gogh Museum ve Erotic Museum da (ne kadar bağlantılı iki müze! kilise-genel ev gibi:p) var aslında. Van Gogh bence kesinlikle görülmeli. Ama böyle müzelerden zevk alan arkadaşlarınızla girerseniz daha çok tat alabilirsiniz, bu nokta gerçekten önemli... 

Neyse ben çoğunluğa uydum ve kısa bir müze gezisi yapabildik:) Erotic Museum'a gelince de, aman aman birşey beklemeyin, neredeyse tüm objeler aynı. Daha yaratıcı şeyler bekliyor insan ister istemez ama yok öyle birşey... Yani alelade bir sex shop'a girseniz daha orijinal şeyler bulabilirsiniz. Ama kids bölümünde yayınlanan çizgi film hakkaten süperdi! Onu izlemek için bile girebilirsiniz. Giriş hatırladığım kadarıyla 7 Euro gibi birşeydi.

Evet şimdi biraz da Amsterdam diyelim, başlayalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder