12 Nisan 2012 Perşembe

Windsor (Kale ve Park)

Windsor Castle (Queen'in Windsor Kalesi)

Dayımla Elisabeth'e ziyarete, Windsor'a gittik, :) ama evde yoktu!

Windsor Kalesi/Sarayı; Buckingham Sarayı ve Edinburgh'daki Holyrood Sarayı ile birlikte Britanya monarşisinin resmi yerlerinden biri. Berkshire Beyliği'nde Windsor şehrinde yer alıyor. 1066 yılında inşa edilmiş!!! yani neredeyse 1000 yıllık, ama nasıl korunmuş, nasıl yeni inşa edilmiş gibi görünüyor, şaka gibi...

Kraliçe II. Elisabeth, en çok zamanını geçirdiği Buckingham Sarayı'ndan sonra birçok haftasonunu da Windsor Kalesi'nde geçiriyormuş. Kaleyi hem devlete ait işlerinde, hem de özel amaçları için kullanırmış. Kalede olduğu zamanlar kalenin tepesine bayrak asıyorlarmış. Biz gittiğimizde bayrak yoktu:(

Daha fazla bilgi için:
http://www.windsor.gov.uk/things-to-do/windsor-castle-p43983
http://en.wikipedia.org/wiki/Windsor_Castle

Kaleye gitmeden önce bir parkın içinden yürüdük. Her yerde park var...
Kale şehrin her yerinden görünüyor, o kadar büyük ki...


Kalenin sadece belli bölümleri bunlar. kim der bunlara 1000 yıllık...



dayım ve bir akrabamız Ersin.
çok kalabalıktı her yer. kalenin içerisine girmek için inanılmaz bir bilet sırası vardı, en az 2 saat sürerdi bilet almamız. Easter tatili olduğu için de ayrıca kalabalıktı tabi. dayımla Ersin de çok kere gezmişler. o yüzden ben daha sonra tekrar gideceğim, gezeceğim.

 Windsor sokakları çok şirin ve doğal. herşey korunmuş. herşey çok güzel ve orijinal.
avatarlar da gelmişti o gün gezmeye...




bu ev de geçmişte depremde sola doğru eğilmiş.
fotoda çok belli değil ama baya bildiğiniz yan yani...




 yaşımın yazdığı (!) bir kapı bulunca çömdüm hemen:)))
of sadece kapıları bile yeter... her kapı böyle. kırmızı, siyah, yeşil...


bu pub da tam aşağıdaki parkın girişinde bulunuyor. o kadar tatlı bir pub ki, o çiçekler öyle bir hava katmış ki pub'a, bayıldım...

ve kraliçenin arka bahçesinin gördüğü park. o küçük yol bitmiyor, görebildiğiniz yerin sonrasında da devam ediyor. inanılmaz yani, o kadar büyük ki...

 burası da az önceki fotoğrafın karşı tarafı ve kraliçenin kalesi arkada görünüyor.


dayımın her zaman çektiği pozlardan biri:)

ve ziyaret sona erdi...
kapısına not bıraktım. bi dahakine 5 çayına geleceğimi söyledim Elizabeth'e :)

Windsor Parkı


Belki bir Elisabeth olamam ama gönüllerin kraliçesi olurum belki, ahahaha:))


ya bu nehir de çok güzel, sayamayacağınız kadar ördek ve kuğu var. ve hepsi kraliçenin koruması altında.  bu ördekleri ve kuğuları öldürenler hapse giriyormuş. sadece senede bir defa kraliçe kuğu eti yiyebiliyormuş. ama onu da anlamış değilim, kimseye yoksa, ona da olmamalı.

bilmiyorum gerçek mi ama şöyle bir hikaye buldum:
"Geçen senelerde devlete ait bahçelerden sorumlu bir Müslüman Ramazan ayında iftar vaktinin yaklaştığını ancak yanına yiyecek bir şey almadığını fark ediyor.Açlığın vermiş olduğu sabırsızlıkla düşünürken bir bakıyor ki karşısında kuğu…Oracıkta yakaladığı kuğuyu kesip ,iftar vaktine kadar yetiştirip orucunu açıyor…Birkaç gün içinde kuğuların eksik olduğunu anlayan yetkililer adamı sorguya alıyorlar.O da bilmeden bu işi yaptığını söylesede iki aylık hapis cezasından kurtulamıyor…"











bu da bir şarap dükkanı. çok hoşuma gitti, mantarlardan çok orijinal bir dekor yapmış.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder